![]() |
Gondollarla gezinti yapmak, daracık sokaklarında kaybolmak, suların üzerinde büyülü bir macera.![]() Venedik'te Nereler Gezilir? |
San Marco Meydanı
Dünyadaki en güzel meydanlardan biridir ve üç tarafı Procuratie Nuove, Procuratie Vecchie ve Ala Napoleonica ile çevrilidir. Dördüncü tarafta ise görkemli San Marco Bazilikası (Kilisesi) ve birkaç adım ötesinde 15. yüzyıldan kalma Torre dell’orologio saat kulesi vardır. Bu tarihi yapılar Venedik İmparatorluğu'nun varlığını ve gücünü göstermektedir. Meydan Venedik’teki en alçak noktalardan biridir. Özellikle Ekim – Mart aylarında meydana ulaşım yüksek dalgalar nedeniyle mümkün olmayabilir. Fakat bu, turistler için farklı bir tecrübedir. San Marco Meydanı tarihe tanıklık etmiş bir yerdir. Günümüzde meydanda çeşitli festivalleri, protestoları ve güvercinleri görebilirsiniz. Meydan, bir manastır bahçesi olarak yapılmış, fakat daha sonra Venedik'in dini ve politik merkezi haline gelmiştir. San Marco'da bir yandan tarihi koklarken bir yandan da şık restoran, kafe ve dükkanları görebilirsiniz. Meydanın orijinal adı Piazza San Marco olmasına rağmen İngilizce olarak St. Mark's Square olarak bilinir. Meydan, Napolyon tarafından “Avrupa’nın resim odası” olarak adlandırmıştır. |
Basilica di San Marco
Venedik’te en çok ziyaret edilen noktalardan biridir. “Basilica” kelimesi büyük kilise anlamına gelir ve bu büyük kilise, bir Yunan haç planı üstüne inşa edilmiştir ve kaliteli mozaiklerin görülebileceği farklı ebatlardaki beş tane kubbesi vardır. Bu mozaikler altın yaldızlı Bizans mozaikleridir ve bu nedenle “Altınların Kilisesi (Chiesa d’Oro) olarak da bilinir. 9. yüzyılda St.Mark tapınağı olarak inşa edilen bu yerde Pala d’oro, altın heykeller, harika cam ve oyma eserleri gibi değerli yapıtlar görülebilir. Venedik Cumhuriyetinin mimari anlamda güç ve varlığının sembollerinden biridir. Bizans mimarisinin en ünlü eserlerindendir. Basilica di San Marco’nın dışı üç kısımdan oluşur. Alt kısımda beş kemerli mermer sütunlar görülebilirken üst kısımda ilahiyat ve kardinal heykeli ile savaşçı azizler heykeli vardır. Orta kapının üstündeyse Romanesk kabartmaları mevcuttur. Ziyaretçilerin asansör ile çıkmaları ve eşsiz manzaranın tadını çıkarmaları tavsiye edilir. Basilica di San Marco’nun manzarasının en iyi Venedik manzaralarından biri olduğu söylenir ve şiddetle tavsiye edilir. Basilica di San Marco, Piazza San Marco (Marco Meydanı) da bulunur. İtalya’daki diğer birçok kilisede de olduğu gibi içeri girebilmek için uygun giyinmeniz gerekmektedir. Bazilikanın içinde büyük çantalar ya da sırt çantası taşımanıza izin verilmez. Video ve fotoğraf çekimi yasaktır. Ziyaret 10 dakika kadar sürer ve giriş ücretsizken yukarısındaki müzenin ziyareti 5 Euro, yukarıdan manzaranın izlenmesi 2 Euro. San Marco Bazilikasına girişte kıyafet kontrolü vardır. O yüzden bayanlar şort ve kısa etekle geldiklerinde içeri almıyorlar. Aynı şekilde çantayla gelirseniz de almıyorlar. Çözüm olarak şunu yapıyorsunuz. Baslica'dan çıkıp ileride solda Basilica'nın emanethanesi var. Oraya çantanızı bir saatliğine ücretsiz bırakıyorsunuz. 1€ karşılığında da çarşaf alıp açık bölgelerinizi kapatıyorsunuz.Bir tavsiye daha; Basilica'ya giriş için çok uzun sıra göreceksiniz. Bunu atlamanın yolu, önce emanthaneye gidip çantanızı bırakın ve bir çarşaf alın. Sonra hiç sıraya girmeden görevliye zaten sırada olduğunuzu içeri alınmadığınız için emanethaneye gidip geldiğinizi söyleyin. Zaten çarşafla geldiğinizi görünce sormayacaktır ve 1dk'da içeri gireceksiniz. Giriş kapısının üstündeki iki resimde Aziz Marco'nun naaşının Mısır'dan nasıl kaçırıldığı anlatılıyor. Hikayesi şöyle; Yıl 828... San Marco'nun naaş'ı Mısır'ın İskenderiye şehrinde bulunuyor. İtalyanlar bu naaşı götürmek isteseler de Araplar izin vermiyor. Bu sefer Venedikli tacirlerin aklına şöyle bir fikir geliyor. Nasılsa Araplar domuz etini sevmezler, biz de bu naaşı dilimlenmiş domuz etlerinin arasına koyarız, hiç kontrol edilmeden kaçırırız. Ve bu yolla Venedik'e getiriyorlar. 4. haçlı seferi sırasında Venedikliler İstanbul'u yağmalıyorlar ve resimdeki 4 bronz atı getiriyorlar ki dünyanın en önemli sanat eserlerinden biri. Şu an atların orjinali müze bölümünde yer alıyor. |
Campanile di San MarcoDiğer adı St. Mark Çan Kulesi şehirdeki en yüksek yapılardan biridir. 97 metre yükseklikten şehir manzarası ve St. Mark Katedral kubbesinin görüntüsünü izleyebilirsiniz. Ayrıca kulenin tüm meydana hakim bir konumu vardır. Bir zamanlar J. W. Von Goethe’nin izlediği manzarayı izleyebilmek bir ayrıcalıktır. Campanile di San Marco 9. yüzyılda yapılmış ve ardından birkaç kez daha tekrar inşa edilmiştir. 1902 yılında nedensiz bir şekilde çökmüş ve ardından orijinal şeklinde tekrar yapılmıştır. Deniz ve atış kulesi olarak kullanılan yapı sonraları turistik amaçlar için kullanılmıştır. Günümüzde Venedikteki birçok yapı gibi kule de yan yatmaya başlamıştır. Fakat koruma amaçlı çalışmalar yapılmaktadır. 98. 6 metrelik kule St. Mark Meydanının köşesindedir ve San Marco Basilikasına yakındır. Ziyaret edilen kule en son 1912 yılında yapılan halidir ve tepesinden manzarayı izlemenin bedeli 8 Euro. |
Grand Canal
Venedik şehrinde su trafiğinin sağlandığı ana hattır. Şehri “S” şeklinde saran kanal, Saint Mark Basin’den başlayıp Santa Lucia tren istasyonu yakınlarında biter. 3.800 metre uzunluğundaki Grand Canal’ın genişliği etrafındaki yapılara ve doğal koşullara göre 30 – 90 metre civarındadır. Derinliği ise yaklaşık olarak 5 metredir.
Grand Canal 13. – 18. yüzyıllar arasında inşa edilen yaklaşık 170 bina tarafından çevrilidir. Bu binaların çoğu zengin Venedikli aileler tarafından yapılmıştır. Kanalda trafik özel botlar, su otobüsleri, su taksileri ya da meşhur gondollar ile sağlanmaktadır. Birçok turist bu seçenekler arasında en romantik olarak görülen gondol seyahatini tercih etmektedir. Nehir üstünde bulunan üç köprü üstünde ise yaya trafiği mevcuttur. Bu köprüler şunlardır: Ponte Delgi Scalzi, Rialto ve Ponte dell’Accademia. Bu tarihi köprülerin yanına Calatrava adı verilen yeni bir köprü de eklenmiştir.10. yüzyılda ulaşımın kolaylığı nedeniyle ticaret ve emniyet merkezi olarak görülmekteydi. Bu nedenle Grand Canal kenarındaki evlerin birçoğu o günlerde tüccarlar tarafından kullanılmaktaydı. 12. – 13. yüzyıllarda kanal kenarındaki evlerin mimari yapısı Bizans tarzı izler taşımaya başladı. 15. yüzyıl ile birlikteyse Gotik mimari tarzı etkisi görülmeye başladı. Bu mimari tarzına en iyi örnek Ca d’oro (Altın ev) olarak bilinen yapıdır. Dönemin en belirgin mimari özellikleri parlak renkler, nispeten daha ince sütunlar ve arklardır. 16. ve 17. yüzyılda Grand Canal etrafındaki yapılarda Barok tarzı eserler görülmeye başlandı. Bina yapımı konusunda oldukça yoğun bir dönemdi. Santa Maria di Nazareth kilisesi ve Santa Maria della Salute Basilikası bu dönemde yapılmıştır. 18. yüzyılda kanal etrafındaki bina yapımı son bulmuştur. Son iki yüzyıldır ise yenileme çalışmaları yürütülmektedir.Yılda bir kez Grand Canal’da eski günleri hatırlatan ve insanların yerel kıyafetler giydiği “Regeta Storica” adı verilen bir organizasyon yapılır. İlk olarak 14. yüzyılda düzenlenen bot yarışları hala birçok ziyaretçinin ilgisini çekmektedir. Kanalda atacağınız güzel bir gondol turu ya da Vaporetto turu sizi Venedik’e aşık etmeye yetecektir. |
Ponte di RialtoNam-ı diğer Rialto Köprüsü 16. yüzyılın sonlarında Venedik’te düzenlenen bir yarışma sonucunda Büyük Kanalda yer alan eskisinin yerini almak üzere inşa edilmiştir. Düzenlenen bu yarışmaya Palladio, Sansovino, Vignola gibi mimarlar katılmıştır fakat kazanan kişi Antonio da Ponte’dir. Büyük ihtimalle Venedik’te en çok ziyaret edilen ve fotoğrafı çekilen Rialto Köprüsü 1591 yılında açılmıştır. Uzun bir süre Grand Canal (Büyük Kanal) üstündeki yaya yolu ile ulaşım sağlayan tek nokta olmuştur. Köprünün inşasından önce aynı noktada inşa edilip kullanılan birçok tahta köprü olmuştur. Günümüzde Ponte di Rialto’da turistik amaçla kullanılan birçok mücevher, ipek ürünler ve cam ürünü satan dükkanı görebilirsiniz. İnşa edildiği zamanlar ticaret amaçlı kullanılan Ponte di Rialto “Venedik’in Arka Salonu” olarak da bilinir. Şehrin kalbinde yer alan köprü San Polo ve San Marco’yu birbirine bağlar ve Venedik’teki dört büyük köprüden biridir. |
Bridge of Sighs“Ahlar Köprüsü” (Ponte dei Sospiri) olarak bilinir. Bu ismin verilmesinin nedeni ise eski zamanlarda duruşma ardından mahkum edilenlerin bu köprüden geçerek hapse girmesidir. Efsaneye göre Venedik’e son bir bakış mahkumda iç çekişe neden oluyordu. Köprüye bu isim Lord Byron tarafından 19. yüzyılda verilmiştir. Mahkumların son kez Venedik’e bakıp iç geçirmelerinden yola çıkarak bu isim teklif edilmiştir. Ayrıca köprüde yer alan pencerelerden de çok küçük bir alan görülmektedir. Yerel bir efsane ise Bridge of Sighs’ın farklı bir yönünü yansıtır. İnanışa göre bu köprünün altında güneşin batışında öpüşen çiftlerin aşklarının ölümsüz olacağı söylenir. Palazzo dele Prigioni ve Palazzo Ducale’yi birbirine bağlayan köprü, Venedik’in en ünlü noktalarından biridir. İtalya’nın kuzeyinde yer alan köprü beyaz kalkerden yapılmıştır ve alt kısmında pencereleri vardır. Bridge of Sighs, Antonio da Ponte tarafından 1602 yılında inşa edilmiştir. |
Fondaco dei TurchiVenedik – Bizans tarzında yapılmış ve İtalya’nın kuzeydoğusunda bulunan bir saraydır. Saray, 13. yüzyılda Giacomo Palmier tarafından inşa edilmiştir. 1381 yılındaysa Venedik Cumhuriyeti tarafından Ferrara Marki Niccolo II d’Este için satın alınmıştır. İlk zamanlarında ileri gelen insanları ağırlayan Fondaco dei Turchi, 18. – 19. yüzyıllarda ise Venedikteki Osmanlı nüfusuna hizmet etmiştir. Adının “Dei Turchi” buradan gelir. Daha sonları ise Türk tüccarlar ve Almanlar için ev, ambar ve pazar olarak kullanılmıştır. Kimi zaman giriş çıkışlar ve ticaret konusunda kısıtlamalar yapılmıştır. Venedik Türklerinin ithal ettikleri şeyler arasında parafin, ham petrol ve yün vardı. Venedik Cumhuriyeti Napoleon Bonaparte tarafından 1797’de fethedilip zarar verildikten sonra Türkler Fondaco dei Turchi’de yaşamaya 1838 yılına kadar devam etmişlerdir. 19. yüzyılın ortalarında çok kötü durumda olan saray 1860 – 1880 yılları arasında restore edilmiştir. Restorasyon sırasında Venedik – Bizans mimarisine köşelerdeki kuleler gibi ilaveler yapılmıştır. Tarih sürecinde farklı amaçlar ile kullanılan Fondaco dei Turchi günümüzde Museo di Storia Naturele (Doğa tarihi müzesi / Natural History Museum of Venice) olarak kullanılmaktadır. |
Palazzo DucaleVenedik Gotik tarzında inşa edilmiş bir saraydır ve Venedik’in en çok ziyaret edilen noktalarından biridir. Venedik Cumhuriyeti’nin yüksek yetkilisi Doge’un evi olan Palazzo Ducale, 9. yüzyılda şato olarak inşa edilmiştir. Doge ve hükümet buradan Venedik Cumhuriyetini yönetmiştir. Çıkan yangınlar nedeniyle birçok kez yıkılıp yeniden yapılmıştır. 1923 yılında müzeye dönüştürülen yapı günümüzde Fondazione Musei Civici di Venezia’ya bağlı olan 11 müzeden biridir. Turistlerin oldukça ilgisini çeken saray 2010 yılında 1.358.186 kişi tarafından ziyaret edilmiştir. Porta della Carta (Kağıt kapısı) 15. yüzyıldan kalma gotik parçalardan biridir. Bu adın verilmesinin nedeni Doge’un emirlerinin buraya asıldığının düşünülmesidir. Ziyaret güzergahı üstünde “Altın Merdiven” (Scala d’Oro) görülebilir. Düklerin odalarında çeşitli sergiler ziyaret edilebilir. Jacobo Bassano imzalı “Kenan’a Dönen Yakub” ve Veronese imzalı “Europe’nın Kaçırılışı” eserleri de Palazzo Ducale’de görülebilir. Elçilerin kabul edildiği Sala del Collegio, önemli kararların mekanı Sala del Senato, toplantı odası Sala del Consiglio die Dieci ve daha birçok önemli nokta ziyarete açık durumdadır. Palazzo Ducale’yi ziyaret etmeyi planlıyorsanız 16 Euro rehber turunu kaçırmamalısınız. Yöneticilerin çalıştığı yerlerin yanı sıra Casanova’nın hücresini ve 500 yıllık harika çatı kısmını görebilirsiniz. |
Santa Maria della Salute17. yüzyılda Meryem Ana’ya ithaf edilerek inşa edilmiştir. Bu dönemde Venedik halkının üçte biri veba nedeniyle öldüğü dönemde yapıldı. “Veba kiliseleri” olarak anılan yapılardan biridir. 1630 yılında Venedik vebadan olağanüstü şekilde etkilenince Venedik Cumhuriyeti bir kilise inşa ederek bunu Meryem Ana’ya ithaf etmeye karar vermiştir. Barok stili ile dizayn edilen yapının mimarı Vincenzo Scamozzidir. Yapı, sekizgen şekilde ve tamamen Aziz Mary’nin kaynak işaretlerine göre inşa edilmiştir. Roma Katolik kilisesi olan Santa Maria della Salute çoğu zaman “Salute” adı ile bilinir. Grand Kanal (Büyük Kanal) ve Bacino di San Marco arasındaki alanda yer alır. Santa Maria della Salute’nin kubbesi Venedik semalarını süsler ve şehrin sembollerinden biri haline gelmiştir. Kilisenin içerisinde ünlü İtalyan ressam Tiziano’nun “Kilisenin Doktorları ve Evangelistler” (Doctors of the Church and Evangelists), “David ve Goliath, Abraham ve Isaac” (David and Goliath, Abraham ve Isaac), “Petecost” gibi önemli çalışmaları görülebilir. |
CA’D'ORO15. yüzyılda inşa edilmiş, birçok güzel heykel ve işlemeyi barındıran gotik bir saraydır. Bir zamanlar ön yüzü altınla kaplı olduğu için Ca’D’Oro (Golden House) – Altın Ev adını almıştır. Bizans resim, heykel ve bronz işleri günümüzde bu sarayda görülebilir. Ayrıca birkaç balkona sahiptir ve buralardan yer işlemelerinde kullanılan mozaikler görülebilir. Franchetti Gallery binanın bir parçasıdır ve bu kısımda Rönesans heykeltıraşlarının çalışmaları incelenebilir. |
ZATTEREDorsoduro’da sahil kenarı bir gezinti yeridir. Giudecca Kanalı kenarında yer alan Zattere, kışın kuzey rüzgarlarından korunup güneyin güneşine sığınılabilecek bir yerdir. San Polo ve San Marco’ya göre daha sakin bir yerdir. Sahil kenarında yürüyüş ya da yemek için ideal bir seçimdir. Ayrıca Zattere’de San Trovaso Kilisesi yanında bir gondolun nasıl yapıldığına şahit olabilirsiniz. |
CA’REZZONICOGrand Canal’ın sağında yer alan barok stilinde 17. yüzyılda yapılmış ve şu anda Museo del Settecento Veneziano’ya ev sahipliği yapan bir binadır. Venedik asaletinin görülebileceği Ca’Rezzonico 1660 yılında Baldassarre Longhena tarafından inşa edilmiş, 1750’de Giorgio Massari tarafından tamamlanmıştır. Yüzyıllar boyunca çok ünlü simalara ev sahipliği yapmıştır. İngiliz şair Robert Browing bunlardan sadece biridir. |
ACCADEMIA GALLERIE
Venedik gezilecek yerler listesindeki en önemli müzelerden olan Accedemia Galleries, Accademia köprüsü altında bulunan ve 1750li yıllardaresim, heykel ve mimari okulu olarak kurulan yapıdır. Kuruluş amacı, Venedik’i de Firenze, Milano, Bologna gibi resmi sanat merkezlerinden biri haline getirmektir. Günümüzde Accademia Galleries’de Tiziano’dan Pieta, Mantegna’dan Aziz George, Tintoretto’dan Aziz Markos’un Kaçırılışı gibi ünlü eserler görülebilir. Accadema Galleries pazartesi 08.15 – 14.00, salı – pazar günleri ise 19.15’e kadar normal bilet 6.5 Euro, indirimli bilet 3.25 Euro ve erken rezervasyon ücreti 1 Euro karşılığında ziyaret edilebilir.
|
CA’PESAROCa’Pesaro, Grand Canal üzerinde bulunan barok tarzı bir saraydır ve Matise, Klimt, Kandisky gibi ünlülerin çalışmalarına ev sahipliği yapar. 1682 tarihinde yapılan bina üst katında Asya Müzesini de barındırır. Bu kısımda samuray silahları, zırhlar, tazminat olarak alınmış sanat eserleri sergilenmektedir. Ca’Pesaro’da bulunan iki müze Çarşamba – Pazartesi 10.00 – 18.00 arasında ziyaret edilebilir. |
CORRER MUSEUMCorrer Museum, 18. yüzyıla ait tarihi objeler ve 13. ve 16. yüzyıllara ait resim ve heykellerin sergilendiği Venedik tarihine adanmış, Venedik gezilecek yerler listesinde yer alan bir diğer önemli müzedir. Ayrıca müze içerisinde eski ilginç kadın ayakkabıları koleksiyonu ile 16. yüzyıl şehir haritaları da Correr Museum’da görülebilir. St. Mark’s Meydanında bulunan müzenin girişi yetişkinler için 14 Euro, indirimli 8 Eurodur. |
SCUOLA GRANDE DU SAN ROCCO
Scuola Grande du San Rocco, San Rocco Kilisesi yanındadır ve Venedik’teki Rönesans dönemi başyapıtlarından biridir. San Rocco’da Tintoretto’nun elliden fazla eseri görülebilir ve bu çalışmalar veba ile savaşan San Rocco adına yapılmıştır. 1500lerde yapılan bu eserler 23 yılda tamamlanmıştır ve her biri bir başyapıttır. En önemli olanı ise “Crucifixion” (Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesi) adlı çalışmadır.
|
SCUOLA GRANDE DI SAN MARCOScuola Grande di San Marco 13. yüzyılda Venedik’te inşa edilen altı hayır kurumundan biridir. 19. yüzyılda bir hastaneye dönüştürülmüştür. Harika dış yüzü ise 15. yüzyıla kadar gider. Venedik’in en büyük meydanlarından biri olan Campo San Giovanni e Paolo’ya bakar. |
SANTA MARIA GLORIOSA DEI FRARISanta Maria Gloriosa dei Frari, Venedik gezilecek yerler listesindeki bir diğer kilisedir. San Polo’nun merkezindeki kilisede değerli heykeller ile resimler görülebilir. Titian’ın ünlü “Assunta” adlı eseri de buradadır. Santa Maria Gloriosa dei Frari’ye giriş ücreti 3 Eurodur. |
SANTA MARIA DEI MIRACOLISanta Maria dei Miracoli “mermer kilise” olarak da bilinir. Renkli mermerleri, dış duvarındaki sütunlar ve yarı dairesel eğrilik ile Venedik Rönesans döneminin ilk örneklerindendir. Dairesel dış yüzü Milano’daki Donato Bramante’nin kiliselerini andırmaktadır. 1481 – 1489 yılları arasında inşa edilen Santa Maria dei Miracoli ihtişamlı iç mekanıyla günümüzde düğünlerin yapıldığı bir kilisedir. |
RIVA DEGLI SCHIAVONIRiva delgi Schiavoni Venedik gezilecek yerler listesindeki en kalabalık noktalarından biridir. Doge’s Palace ve Arsenale arasında yer alır. Slav rıhtımı olarak kullanılan ve bu şekilde bilinen Riva delgi Schiavoni’de günümüzde hediyelik eşya satan dükkanlar, büfeler ve dondurmacılar görülebilir. |
ARSENALEArsenale yapıldığı zamanlarda dünyanın en büyük gemi tersanesiydi. Ayrıca şehrin deniz kuvvetlerinde önemli bir rol oynadı. Arsenale’e 15. yüzyılda yapılan süslemeli bir kemerden girilir ve bu kemeri MÖ. 6. yüzyıla ait aslanlar korur. Ünlü yazar Dante’nin “Cehennem” adlı eserini burayı görerek ve sıcaktan etkilenerek yazdığı düşünülür. |
CHIESA DI SAN ZACCARIAChiesa di San Zaccaria 15. yüzyılda inşa edilen dünyanın en güzel Rönesans kiliselerinden biridir. Birçok önemli resmi bünyesinde barındıran kilisede Bellini’nin Meryem Ana’nın Hz. İsa ve azizler ile ilgili çalışması da görülebilir. Kilise, John the Baptist’in babası Aziz Zacharias’a adanmıştır. |
MADONNA DELL’ORTOMadonna dell’Orto Venedik gezilecek yerler listesinde yer alan en güzel kiliselerinden biridir. 14. yüzyılda bölgesel bir dini lider olan Humiliati tarafından yapılmıştır. Kilisenin en çok ilgi çeken kısmı Meryem Ana ve bir çocuk heykelinin olduğu yerdir. Bunun dışında Son yargı, Altın Buzağıya Tapınış ve Bakire Meryem’in Tapınağa sunulması gibi ünlü eserler de Madonna dell’Orto’da görülebilir. |
SANTI GIOVANNI E PAOLOSanti Giovanni e Paolo Venedik’in en büyük kiliselerindendir ve bazı benzer özellikleri nedeniyle Venedik’in Pantheon’u olarak anılır. 15. yüzyıldan sonra birçok kralın cenaze töreni burada yapılmış ve 25 kral bu kiliseye defnedilmiştir. |
NATURAL HISTORY MUSEUMNational History Museum (Doğal tarih müzesi) Fondaco dei Turchi’de yer alır. Grand Canal’da 13. yüzyıl Bizans eserlerinden biridir. 1922 yılından itibaren National History Museum olarak kullanılmaya başlanan müzede fosil koleksiyonları ve bir dinazor iskeleti görülebilir. |
FONDAZIONE QUERINI STAMPALIAFondazione Querini Stampalia, St. Mark Meydanında bulunan bir Rönesans dönemi sarayıdır. 1868’de ardında hiç varis olmadan ölen Giovanni Querini’nin mirasıdır. Günümüzde bir kültür merkezi olarak kullanılmaktadır. |
![]() |
Venedik Gezi Rotası Venedik'te yeme içme (Link) |
Venedik'te 2 gün kalacaksanız; 1.gün yine belirttiğim yerleri gezip, 2.gün Murano adası ve Burano adasını gezebilirsiniz. Bana göre Venedik'e gidip Murano, Burano adalarını gezmeden gelirseniz çok şey kaybedersiniz. Özellikle Burano inanılmaz derecede renkli ve masalsı bir ada...
Venedik'e gittiğinizde olmazsa olmaz aktivitelerden biri de gondol turudur. Biraz pahalı bir aktivite olmasına mütevellit size vereceğim tüyo ile kısmen bu işten az zararla çıkarsınız. Gondol aynı taksi gibi çalışır. Gündüz ve gece tarifesi vardır. Gondol ücreti; gündüz (07:00-19:00) 80€, gece (19:00-07:00) 100€. Bir gondol maksimum 6 kişi alıyor. Gondola her kanaldan binilebildiği gibi, en çok gondolcular San Marco meydanı, ardından Rialto köprüsündeler. Bir çok gezi rehberinde gondolcularla pazarlık yapmanız önerilir. Fakat eğer yaz aylarında giderseniz gondolcular sizle pazarlığa yanaşmaz. Eğer 2 kişi iseniz gondola 100€ vermek pahalı gelebilir. Bu nedenle şöyle bir yol izleyin. San Marco meydanında gondolcuların olduğu yerde biraz bekleyin gondola binmek için fiyat sorup dönen gruplara sizin de binmek istediğinizi ve gondolu paylaşıp paylaşmayacaklarını sorun. Yüksek ihtimalle paylaşmak isteyeceklerdir. Çünkü 20-25dk'lık bir gezinti için 100€ vermek pek rasyonalist bir alışveriş değil. Bir çok kişi de zaten bu nedenden binmek istemiyor. Eğer +4 kişi bulursanız ve öğleden sonra güneşin batmaya yakın bir zamanında binerseniz karlı çıkarsınız.
![]() |
Adriyatik'de yüzen bir ada, Venedik sizi unutulmaz anılarla kendine bağlayacak. Şimdi Venedik'e nasıl gideceğiz, gittiğimizde nerde kalacağız, nerelerde ne yiyeceğiz, nereleri gezeceğiz ve hangi hediyelik eşyaları alacağız bunlara bir göz atalım
Venedik, adını o bölgede yaşayan Veneti'lerden almaktadır. 2011 sayımına göre nüfusu 263.996. Fakat her yıl yaz aylarında bu rakam o kadar çok artıyor ki ada her yıl 1-2 milimetre suya batıyor. California Üniversitesi Okyanusya Enstitüsü kentin doğu kısmının çok hızlı sulara gömüldüğünü söylüyor. Belediye ise çözüm olarak şehre gelen turist sayısını sınırlandırmayı düşünüyor. Şehirde devamlı ikamet eden yerli sayısı çok az. Kalanlar ise yaşlılar. Herşey o kadar turistik ki, evi olanlar evlerini turistlere kiralayıp kendileri ana karada Mestre'de kalıyorlar. Geçim sadece turizm ile sağlanıyor diyebiliriz. Bir rekora göre bir günde 150.000 turist gelmiştir ki bu Venedik nüfusunun yarısı eder. Venedik'te fiyatlar diğer Avrupa şehirlerine göre çok fazladır. Bunun asıl nedeni herşeyin deniz yoluyla taşınması maliyetleri artırmasıdır. Ayrıca Venedik'in kardeş şehirleri arasında İstanbul da yer almaktadır.
Venedik, akdeniz iklimine sahiptir. Özellikle temmuz ve ağustos ayları yılın en sıcak aylarıdır. En soğuk ayı ocaktır. İlkbahar ve sonbaharda ise yoğun yağmurlara tanık olursunuz. Kenti sular basar. Halk bu duruma çok alışık olsa da turistler için tam bir işkenceye dönüşür.
Venedik'e tur operatörleri Roma-Floransa-Venedik turu adı altında turlarla gitmektedir. Lakin bu turlarda Venedik max 2 gün verilir. Hatta bu 2 günün 1.günü akşam otele yerleşme, ancak sabah gezintiye çıkılır ve 1 tam gün olarak gezi yapılır. Bence Venedik için bu çok az bir süre. Özellikle şehri mutlaka akşam da görmelisiniz. Bunun için kendi imkanlarınızla uygun bir uçak bileti bulacaksınız.
Tur şirketleriyle Venedik'e gezmeye gelenler genelde konaklamayı Mestre ya da Padova'da yapmaktadır. Padova günlük geliş gidiş için pek uygun olmasa da Mestre 20-25 dk uzaklıkta, tren ve otobüsle ulaşım mevcuttur. Fakat benim önerim uygun bir otel bularak Venedik'de, adada kalmaktır. Çünkü akşamları San Marco meydanında çok güzel bir ambians oluşuyor. Cafeler canlı müzik hizmeti veriyor. İnsanlar meydanda dans ediyor. Sevgililer Rialto köprüsünün altında şaraplarını yudumluyor. Üstelik vapurlar da 24 saat çalışıyor.
Eğer şehrin tam merkezinde kalmak isterseniz Rialto köprüsüne yakın bir yerden otel bulmanız gerekiyor. Fakat Rialto köprüsüne yakın oteller diğer yerlere göre nispeten pahalı. Bu nedenle ben tren garına yakın olan Piazzale Roma bölgesinde bir otel buldum. Venedik'in heryerine yürüyerek gidebilirsiniz. Bu nedenle otel seçiminizi yaparken sadece Venedik'in içinde olmasına dikkat edin gerisi teferruat. Çünkü benim kaldığım otel venedik'in girişinde rialto ise venedik'in ortasında yer alıyor. Aradaki toplam mesafe sadece 2 km. Bu nedenle seçiminizi yaparken uzaklık kriteri fazla ön planda olmasın. Sadece otelin temizliği ve fiyatı ön planda olsun. Ben bu kriterlerle Hotel Belle Epoque'da kaldım. Memnun da kaldım. Performans/Fiyat oranı gayet yüksek...
Venedik'te sadece 1 gün kalacaksanız; San Marco Meydanı, Basilica di San Marco, Campanile di San Marco, Grand Canal, Ponte di Rialto, Bridge of Sighs, Palazzo Ducale görebilirsiniz. Gondol ile bir gezinti yapmanızı da mutlaka öneririm.
Venedikte 3+ gün kalacaksanız; 1.gün ve 2.gün yukarda belirttiğim yerleri 3.gün ise Verona'ya gidebilirsiniz. Verona Venedik'e trenle 2 saatlik uzaklıkta bir şehir. Verona'ya gittiğinizde ise kesinlikle Garda Gölünü gezmenizi öneririm. Garda gölü İtalya'nın en büyük gölüdür. İçinde bir kale ve kalenin içinde eski şehir bulunmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder